Cilasız fotoğrafı bize enkazdan arındırılmış harabeleri gösteren Roma Kolezyum'u, eğer onun zor kaderinin gerçeklerini bilmiyorsanız, basit harabeler olarak kalacaktır. Onunla bir turist kalabalığının içinde tanıştığınızda, asıl şeyi, bildiğiniz tarihin izlerini görmüyorsunuz. Yazdığınız makaleden
- Anıtın fotoğrafında turistler arasında soru işaretleri uyandıran detayları göreceksiniz.
- rehberin veremediği cevabı alın,
- Çağımızın başlangıcını ziyaret edebilecek ve eski uygarlığın en önemli sembolünün geçmişini kendi gözlerinizle görebileceksiniz.
Roma Kolezyumu: fotoğraflar ve “kuzuların sessizliği”
Latince'de Kolezyum - Colosseo - colossus, muazzam büyüklükte bir heykel veya mimari yapıdır. Tiyatronun yanında, daha sonra güneş tanrısı olarak yeniden yapılan Nero'nun devasa bir heykeli duruyordu. 8. yüzyılda, binanın inşasından 7 yüzyıl sonra, kısacası Kolezyum amfi tiyatro değil, heykel adını verdiler.
Orta Çağ'da, o (heykel) Roma'nın istikrarının bir sembolü olarak kabul edildi. O zamanlardan kalma çok bilinen bir epigram vardır: “Colossus (Colosseum) düşerse, Roma da düşer. Roma düşerse dünya düşer."
Kolezyum'un eski büyüklüğünün ilk 3 fotoğrafı
Traverten (kireç tüf) ile kaplı görkemli beyaz bina 4 katlıydı. İlk üçü tekrar eden sütunlardan ve kemerlerden oluşuyordu:
- Dor düzeninin en basit sütunları ilk sıradaydı,
- ikincisinde İyonik düzenin sütunları,
- üçüncüsünde ise Korinth düzenindeki süslü süslü sütunlar yer alıyor.
Kemerli açıklıklarda tanrıların ve soylu vatandaşların heykelleri vardı. Dördüncü katın kemerleri yoktu; küçük pencereler ışığın içeri girmesini sağlıyordu. Çevresinde bulunan taş tespitler dikkat çekicidir. Yelken çatısını desteklemek için bu bağlantıların üzerine ahşap direkler dayanıyordu. Öğle gösterileri sırasında izleyicileri güneşten korumak için yelkenleri tutan 240 direkten oluşan bir taç.
Roma'daki Kolezyum böyle görünüyordu. Fotoğraf illüstrasyonu: Giorgio Albertini Link 
Resmi büyütmek için tıklayın İmparatorun intikamı niteliğinde bir mimari şaheser
Kolezyum'un inşası MS 72 yılında Flavius imparatoru Vespasian tarafından yaptırılmıştır. Bu arada, Nero Helios'un heykelini, ilkinden hoşlanmadığı için yeniden adlandıran oydu. Colossus'un yüksekliğini 13 metre aşan tiyatro ise selefinin parkındaki saray göletinin bulunduğu yere özel olarak yerleştirildi.
Binanın inşası birkaç yıl sürdü ve 79'dan 81'e kadar hüküm süren İmparator Titus (aynı zamanda Flavius) döneminde tamamlandı. Bu yüzden başlangıçta çağrıldı amfitiyatro Flavio, ve bugün alışık olduğumuz gibi değil.
Bin yıldan az bir süre sonra Nero Heykeli tamamen unutuldu. Bu gün hala devasa olan binaya bu isim kolaylıkla yapışmıştır. En büyük amfitiyatro, en sevdiği eğlencesi oyunculuk olan İmparator Nero'ya ait bir anıt olabilir. Ve bu, kaderin cilvesi değil, Vespasianus'un emriyle bir intikam eylemi haline geldi.
Yemek ve Gerçek
Tiyatro arenasında uzun yıllar boyunca gladyatör dövüşleri, hayvan avları ve deniz savaşları (naumachia veya naumachia) yapıldı. İkincisi özellikle lüks bir gösteri olarak kabul edildi. MS 217'deki yangından sonra. Flavian amfitiyatrosu restore edildi.
Roma'nın milenyum yılı 248 yılında burada büyük gösterilerle kutlandı.
Görgü tanıklarının belirttiği gibi, "kutlama" sırasında 60 aslan, 32 fil, 40 vahşi at, geyik, zebra, kaplan, zürafa ve su aygırı dahil yüzlerce hayvan öldürüldü. Ayrıca 2 bin gladyatörün dövüşleri de halkın eğlencesine sunuldu.
Hristiyanlık imparatorluğun hakim dini haline gelince, Hristiyanlığın ruhuna aykırı olarak gladyatör dövüşleri yasaklandı ancak hayvanlara yapılan zulüm devam etti.
Roma'daki Kolezyum mimarisinin "cipsleri"
Binanın inşası için çok miktarda malzeme sağlandı: 100.000 ton traverten ve 300 ton demir gerekiyordu. Böylesine devasa bir yapıyı stabil hale getirmek için bloklar ve sütunlar, demir bağlantı elemanları ve kurşun kullanılarak çok ustaca içeriden sabitlendi. Daha iyi anlaşılması için bir şema bile sunduk.
- Taban bloğunda küçük kare bir girinti ve küçük bir oyuk (scanalatura) hazırlandı.
- Bu kare deliğe, mızrağın ucuna benzer, piramit şeklinde demir bir yuva yerleştirildi.
- Üstüne başka bir yapı taşı yerleştirildi ve oluğun içine döküldü erimiş kurşun, demir sabitlemeyi harekete geçiren.
Bu şekilde iki blok artık kayamayacak, ancak gerekirse kaldırılabilecektir. Bugün bloklarda görülen delikler, oradan kurşun ve demir elde edilmeye çalışılmasının bir sonucudur. Makalenin başındaki birinci ve ikinci fotoğraflara dikkatlice bakın: delikler açıkça görülüyor.
Bugünkü Roma Kolezyum'u. Bodrum kat fotoğrafları Binanın zemini tamamen güzel beyaz mermer levhalarla kaplıydı. Bu levhalarda pas lekelerinin kalmasını önlemek için Romalılar bunları mermer çivilerle sabitlediler.
Ne yazık ki Orta Çağ'da Kolezyum'un yok olmasına neden olan da bu teknoloji ve mükemmel malzemelerdi. Büyük ataların "minnettar" torunları, yeni sarayların ve tapınakların inşası için malzeme çaldılar. Kolezyum bir taş ocağı haline geldi. Bölgede de benzer süreçler yaşanıyor eski SSCBçöküşünden sonra.
Kamera arkasının sırları ve fotoğraftaki özel efektler
Kumla kaplı arenanın altında iki yer altı katı vardı. Aslan kafesleri ve gladyatörler orada tutuldu. Yukarıdaki fotoğrafta bunu açıkça görebilirsiniz.
Tüm tiyatrolar gibi Kolezyum'un da sahne arkası vardı. Sahnenin yanlarında bulunuyorlardı. Özel efektlerin geldiği yer burasıdır. En ilginçlerinden biri şuydu ani görünüm canavarların ve gladyatörlerin arenasında.
Roma'daki Kolezyum'un asansörleri Bu hile asansör sistemi sayesinde mümkün oldu. Bunlardan 28 tane vardı. Asansör manuel olarak çalıştırılıyordu ve ağır karşı ağırlık sayesinde anında yukarı çıkıyordu. Böylece kapı aniden yükseldi ve arenada toz bulutu içinde gladyatörler veya vahşi hayvanlar belirdi.
Roma Kolezyumundaki koltuklar seyircilerin durumunu yansıtıyordu. En prestijli olanlar alt kattaydı. Güzel beyaz Carrara mermer zeminleri ve içme çeşmeleri bugün hala görülebilmektedir. İçeride, Roma Kolezyumunun iyi organize edilmiş bir merdiven ve geçit sistemi vardı. Bu, kalabalıklardan kaçınmayı mümkün kıldı. Seyirci, gösterinin bitiminden yalnızca birkaç dakika sonra binayı terk edebildi.
Mezarlık, güherçile ve Kolezyum'un ortak noktası nedir?
Sonraki yüzyıllarda zanaatkârlar, esnaf ve münzeviler Flavio amfitiyatrosunun kemerlerine yerleştiler. 6. yüzyılın sonlarına doğru tiyatroya bir şapel eklenmiş ve arena cenaze törenleri için kullanılmıştır.
Daha sonra Kolezyum, iktidar için savaşan asil Romalı ailelerin kalesi oldu. Sonunda burayı İmparator VII. Henry'ye teslim etmek zorunda kaldılar. Ve o da Roma Senatosu'na ve halkına. Bundan sonra arena kısa bir süre boğa güreşleri için kullanıldı.
Roma İmparatorluğu'nun sonunda Roma şehri terk edilmişti. Antik dünyanın en görkemli yapılarından biri olan Kolezyum terk edildi. 1349'daki güçlü bir deprem, binanın güney kısmını tahrip etti ve Venedik Sarayı, Şansölyelik Sarayı (Cancelleria), Roma'daki Rönesans tarzının en iyi örneği olan Palazzo Farnese için yapı malzemeleri kaynağı haline geldi. Yıllar sonra Papa Clement IX, tiyatroyu güherçile fabrikasına dönüştürdü.
Benedict XIV, ancak 18. yüzyılda birçok Hıristiyan şehidinin işkence yeri olarak burayı koruması altına aldı. Sonraki yıllarda papalar hayatta kalan parçaların güvenliğiyle ilgilendi ve hatta bazı parçaları onarmaya çalıştı.
21. yüzyılda Kolezyum, Bernard Weber'in derlediği “Dünyanın 7 Yeni Harikası” listesine dahil edildi. Seçimler SMS, telefon ve internet aracılığıyla yapıldı.
İki dakikalık video, Antik Roma'nın bu mimari anıtının ihtişamı hakkında fikir veriyor.
Yeniden inşa edilen modelinin fotoğrafı, çağımızın başlangıcında nasıl olduğunu açıkça gösteren Roma Kolezyum'u koruma altında. Mümkün olduğu takdirde parçalar orijinal yerlerine geri yerleştirildi. Arenada kazılar yapıldı ve bodrum katları açıldı. Kolezyum'u dış ve dış etkilerden mahrum bırakan sıkıntı ve zorluklar iç dekorasyon, sadece ekledim katı ihtişam kalıntılar. Bu sayede mimarisine dair net bir anlayış geliyor.
1. Kolezyum İtalyan Roma'sında ne zaman, kim tarafından ve hangi amaçla inşa edildi?
Görünümde İtalyan Roma'nın açık ara en çarpıcı simgesi modern adamünlü KOLEZYUM, şek. 1, şek. 2, şek. 3. Yeni Kronolojinin ışığında, Antik Tarihçok değiş. Ve doğal olarak şu soru ortaya çıkıyor: Kolezyum İtalyan Roma'da ne zaman ve kim tarafından inşa edildi? Bu nedir, eski bir orijinal mi, yoksa sonradan yapılmış bir aksesuar mı? Ve eğer bu bir aksesuarsa, o zaman hangi eski prototipi yeniden üretmeye çalışıyorlardı?
Pirinç. 1. Kolezyum. Fotoğraf 2009'dan.
Pirinç. 2. Kolezyum'un kuşbakışı görünümü. Alıntı: s. 23.
Pirinç. 3. Kolezyum Arenası. Fotoğraf 2007'den.
"Vatikan" kitabımızda, İtalyan Roma'nın sözde "antik" anıtlarının çoğunun, genellikle inanıldığı gibi antik çağda değil, çok daha sonra inşa edildiği gerçeğinden ayrıntılı olarak bahsediyoruz. Bunlar, 15. ve 16. yüzyıllarda, İtalyan Roma'sında nispeten yakın zamanda ortaya çıkan papalar tarafından, yalnızca 1453 civarında dikildi. Görünüşe göre Roma'nın ilk papaları, 1453'te Osmanlı Türkleri tarafından mağlup edilen Roma İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'ten (bugünkü Türk şehri İstanbul) kaçaklardı. İtalyan Roma'sının sözde "antik" binalarının çoğu, kaçak papalar tarafından, eski vatanları Konstantinopolis-İstanbul'da bulunan orijinal binaların taklidi olarak inşa edildi. Ve Kolezyum bir istisna değildir. Dikkatli bakıldığında, BAŞLANGIÇTAN bu yana “antik bir harabe” olarak inşa edildiğini anlamak için yeterli. Daha sonraki yapımının izleri çok net bir şekilde görülebilmektedir.
“Kolezyum'un taş, beton ve tuğladan inşa edildiği”, cilt 21, s. 604. Bu kadar eski olduğu iddia edilen bir yapıda BETON'un kullanılmış olması tuhaf değil mi? Tarihçiler betonun 2 bin yıldan fazla bir süre önce “antik” Romalılar tarafından icat edildiğini iddia edebilirler. Peki o zaman neden ortaçağ inşaatlarında yaygın olarak kullanılmadı? Bize göre, sözde "antik" beton binaların tümü, tarihçilerin düşündüğünden çok daha sonraki kökenlere sahiptir.
Kolezyum'un iç duvarlarının tuğla işçiliğine daha yakından bakalım, Şekil 1. 4, şek. 5. Burada restore edilmiş alanlardan bahsetmiyoruz. Kolezyum'da GERÇEK restorasyonun hiçbir izi yok. İçindeki tüm tuğlalar yaklaşık olarak aynı görünüyor ve tekdüze tuğlalardan yapılmış. Tuğlaların kenarları pek çok yerde düzgünce kesilmiştir. Tuğlaların duvardan sonra değil, ÖNCE kaplandığı açıkça görülüyor. Başka bir deyişle, Kolezyum'un inşası sırasında binanın yüzlerce yıllık olduğu varsayılan aşınma ve yıpranması hemen YAPAY OLARAK GÖSTERİLDİ.
Pirinç. 4. Kolezyum arenasının tuğla duvarı, kenarları özel döşemeli tuğladan yapılmıştır. Üstelik Colosseum arenasının tuğlalarının neredeyse tamamı aynen bu şekilde. Fotoğraf 2007'den.
Pirinç. 5. Kolezyum arenasının tuğla işi. Tuğlaların kenarlarının çok düzgün bir şekilde kaplandığı ve döşemelerin (tasvir etmeye çalıştıkları gibi) yüzyıllar boyunca değil, döşemeden ÖNCE yapıldığı görülmektedir. Tuğlalar, 19. yüzyıl çimentosunu anımsatan bir kompozisyonla bir arada tutuluyor. Fotoğraf 2007'den.
Aynı şey tuğlaların "çöktüğü" iddia edilen alanlar için de söylenebilir. Kolezyum'un içindeler. Bu alanlar aynı zamanda açıkça şu andaki "çökmüş" haliyle yapay olarak yapılmıştır, Şekil 1. 6. Eğer tuğla gerçekten çökmüş olsaydı, açıkta kalan iç tuğlalar duvarların orijinal yüzeyi boyunca ve ona açılı olarak değil, BOYUNCA yerleşmiş olurdu. Ayrıca faydaki tuğlaların önemli bir kısmı da kırılmış olabilir. Kolezyum'da buna benzer bir şey yok. Duvarların çökmüş bölümleri, bütün tuğlalardan hemen son “çökmüş” haliyle döşendi. Tuğlaların çoğu, sözde kaotik, yontulmuş bir yüzeyi tasvir etmek için kasıtlı olarak duvar yüzeyine belli bir açıyla döndürülmüştür. Ancak tuğlaları eşit şekilde döşemeye alışkın olan duvarcılar hiçbir zaman gerçek kaosu başaramadılar. “Heyelanların” duvar işçiliğinde açıkça bir düzen vardır.
Pirinç. 6. Kolezyum'un Tuğla İşleri. Duvarın "antik çağlardan beri" çöktüğü iddia edilen bir bölümü. Bununla birlikte, bazı nedenlerden dolayı, açıkta kalan tuğlalar duvarın yüzeyine paralel olarak değil, açılı olarak yerleştirilmiştir ve oldukça düzenli bir şekilde döşenir. Büyük olasılıkla bu, "antik çağa benzemek için" bir yeniden yapımdır. Fotoğraf 2007'den.
Kolezyum'un duvarlarında bulunan değişiklikler ve yeniden düzenlemeler de gerçeğine hiç benzemiyor. Düzgün bir şekilde yerleştirilmiş "eski tonoz kalıntıları", Kolezyum'un tertemiz pürüzsüz tuğla duvarlarında tuhaf görünüyor, Şekil 2. 7. Tüm bu “yeniden düzenlemelerin”, “antik çağ”ı tasvir etmek amacıyla ilk inşaat sırasında hemen yapıldığı açıkça görülmektedir. Yeraltına inen eski binalarda kaçınılmaz olan tonozların, pencerelerin ve kapıların orijinal yeniden kaplanması tamamen farklı görünüyor. İncirde. 8 İstanbul'daki Aziz İrini Katedrali'nin dış duvarının bir fotoğrafını karşılaştırma için sunuyoruz. ORİJİNAL değişimlerin sayısız izleri burada açıkça görülüyor. Lütfen Aziz İrini'nin duvarlarının üst bölümlerinin alt bölümlerine göre çok daha YENİ göründüğünü unutmayın. Alt kısımlar ise tam tersine daha eski ve daha fazla değişikliğe sahip. Ancak Kolezyum'daki duvar işçiliği şaşırtıcı bir şekilde TÜM SEVİYELERDE yenilik açısından aynıdır, şek. 7.
Pirinç. 7. Kolezyum'un Tuğla İşleri. Antika bir pervane. Duvarın yüzeyinde "antik tonoz izleri" ve "eski çökmüş bir merdivenin izi" dikkatlice ortaya konmuştur. Fotoğraf 2007'den.
Pirinç. 8. İstanbul'daki Aziz İrini Katedrali'nin tuğla duvarı. Tonozların ve pencerelerin yeniden astarlanmasına dair çok sayıda, heterojen, üst üste binen izler görülebilmektedir. Duvarların alt kısmı (büyüyen otların altında) tapınağın çevresinde yapılan kazıda bulunmaktadır. Fotoğraf 2007'den.
Ayrıca gerçek eski binalarda binanın alt kısmı genellikle yeraltında veya kazı içerisindedir. Örneğin St. Irene Katedrali yaklaşık 4 metrelik bir kazıda yer almaktadır, Şekil 1. 8. Ancak Kolezyum çevresinde HİÇBİR KAZI YAPILMAMAKTADIR. Zemine önemli bir daldırma belirtisi yok. Yapımından bu yana geçen sözde 2 bin yıl içinde Kolezyum çevresinde çıplak gözle görülebilecek bir kültür katmanının oluşmamış olması gerçekten mümkün mü? Bu çok garip.
Kolezyum'un tamamlanmasının bu güne kadar devam ettiğini belirtelim. Şekil 2'de gösterilen fotoğrafta. Şekil 9'da Kolezyum'un tuğla duvarına "antik" beyaz taş ekleme çalışmalarının nasıl ilerlediğini açıkça görebilirsiniz. Bu, mobil iskele yardımıyla turistlerin gözü önünde açıkça yapılır.
Pirinç. 9. Kolezyum'un duvarları hâlâ büyüyor. Fotoğraf, Kolezyum'un tuğla duvarının mobil iskele yardımıyla "antik çağa benzeyen" modern beyaz taşla nasıl eklendiğini gösteriyor. Fotoğraf 2007'den.
Peki Kolezyum gerçekte ne zaman inşa edildi? Bunun Vatikan'da özellikle gizli olmadığı ortaya çıktı.
Örneğin, Vatikan Sarayı'nda, SADECE TASARLANMIŞ KOLEZYUM'un bir kağıt parçasından nasıl çıkıp gerçeğe dönüştüğünü tasvir eden halka açık bir fresk vardır, şekil 1. 10. Üstelik - HEMEN HARABELER BİÇİMİNDE (!), Yakınına pusulalı ve inşaat açısı olan bir melek çizilir. Kolezyum'un inşasına yardım ediyor. Ama kime? Gerçekten - pagan bir imparator (bir melek için uygunsuz olan)? Hiç de bile. Fresk üzerinde inşaatçının adı ve yapım yılı doğrudan belirtilmiştir. Kolezyum görselinin yanında şunu okuyoruz: “PAPA Pius VII'NİN YEDİNCİ YILI” (“PIVS.VII.P.M.ANNO.VII”), şek. 11. Papa Pius VII'nin 1800'den 1823'e kadar hüküm sürdüğüne göre MS 1807'den bahsediyoruz. e. (!)
Pirinç. 10. Vatikan Sarayı'ndaki fresk. Kolezyum, tasarımcının kağıt sayfasından çıkıyor ve gerçeğe dönüşüyor. Bunun Papa Pius VII (1800–1823) döneminde, saltanatının 7. yılında, yani 1807 yılında gerçekleştiği doğrudan belirtiliyor. Fotoğraf 2007'den.
Pirinç. 11. Önceki çizimin bir parçası. "PIVS.VII.P.M.ANNO.VII", yani "PAPA Pius VII'NİN YEDİNCİ YILI" tarihini taşıyan tablet. Bu 1807. Fotoğraf 2007'den.
Fresk altındaki yazıtta aynı yıl bir kez daha tekrarlanıyor. Aşağıdakiler yazılmıştır, Şekil. 12:
AMFI TİYATRO.FLAVIUM
A.PIO.VII.CONTRA.RVINAM.EXCELSO.FVLCIMENTO.SOLIDATVM
ET.PLVRIFARIAM.SVBSTRVCTIONE.MVNITVM
Pirinç. 12. Kolezyum'un girişinin üzerinde asılı bir haç bulunan büyük bir mermer levha, Kolezyum'un (“FLAVIAN AMfitiyatrosu”, AMPHITEATRVM FLAVIVM) “restorasyonunun” 1852 yılında, Papa Pius IX döneminde, imparatorluğunun 7. yılında tamamlandığını ciddi bir şekilde duyuruyor. saltanat. Fotoğraf 2009'dan.
I.Kh.'nin Latince-Rusça sözlüğünü kullanarak Rusça'ya birebir çeviri yapacağız. Kahya.
FLAVIAN AMfitiyatrosu
PIUS VII, SON DERECE GÜÇLÜ BİR TEMEL ÜZERİNDE OLAN HARABELER VE DAHA DA İNŞAATÇI ÇOK TEMEL ÜZERİNDE OTURUYOR
Çevirinin inceliklerine girmeden, Papa VII. Pius'un burada açıkça KOLEZYUM HARABELERİNİN (harabelerinin) İNŞA EDİCİSİ olarak adlandırıldığını not ediyoruz. Üstelik inşaatın başlamasının ya da belki de sadece projenin onaylanmasının 1807 yılında gerçekleştiği söyleniyor.
Yani Vatikan Sarayı'nda Kolezyum'un inşası, M.S. 1807'DE ANTİK BİR harabe olarak açıkça tasvir ediliyor. Üstelik işin bir proje hazırlamakla başladığı da gösteriliyor. Bu muhtemelen 1807'de Kolezyum'un inşa edilmeye başlandığı anlamına geliyor.
Peki inşaatını kim BİTİRDİ? Cevap muhtemelen Kolezyum'un girişinin hemen üzerinde asılı olan tören mermer levhasında saklıdır, şekil 2. 11. Papa Pius IX'un (1846–1878) adı burada büyük harflerle yazılmıştır. Kolezyum'un “restorasyonunun” tamamlandığı yıl da belirtiliyor. Bu önemli olay 1852'de Pius IX'un saltanatının yedinci yılında meydana geldi. Bu, büyük olasılıkla, KOLEZYUM İNŞAATININ GERÇEK TAMAMLANMA TARİHİ'dir. Bu 1852, yani 19. yüzyılın ortaları.
Yapımından sonra Kolezyum'un reklamı yoğun bir şekilde yapıldı. Hatta 7 Temmuz 2007'de "dünyanın yeni yedi harikası" olarak adlandırılan listeye girdi ve Büyük Dünya Savaşı'ndan sonra ikinci sırada yer aldı. Çin Seddi.
Peki Kolezyum 19. yüzyılda inşa edilmişse, MS 1. yüzyılda yaşadığı iddia edilen İmparator Flavius \u200b\u200bVespasianus'a hangi temelde atfedildi? örneğin?
Kolezyum'un genel kabul görmüş tarihine dönelim.
“Kolezyum, antik Roma amfitiyatrolarının en büyüğü ve dünyadaki en dikkat çekici yapılardan biridir. Roma'da... bir zamanlar göletin bulunduğu yerde... Bu binanın inşasına İmparator Vespasianus'un Yahudiye'deki zaferlerinden sonra başlanmış ve MS 80 yılında tamamlanmıştır. İmparator Titus... Başlangıçta Kolezyum, adı geçen hükümdarların adlarından sonra Flavian amfitiyatrosu olarak adlandırılıyordu; daha sonra şimdiki adı (Latin Kolezyum, Colosaeus, İtalyan Coliseo) benimsendi.
… Uzun zamandır Kolezyum, Roma sakinleri için favori bir eğlence mekanıydı... Barbarların istilaları onu ıssızlığa sürükledi ve yıkımının başlangıcı oldu. 11. yüzyıldan 1132 yılına kadar SOYLU ROMA Aileleri, özellikle de Frangipani ve Annibaldi aileleri için bir kale olarak hizmet vermiştir. Ancak ikincisi, Kolezyum'u, onu Roma Senatosu'na ve halkına bağışlayan İmparator VII. Henry'ye bırakmak zorunda kaldı. 1332'de yerel aristokrasi burada bir BOĞA DÖVÜŞÜ düzenledi (1332'de boğa dövüşleri büyük olasılıkla mevcut Kolezyum'da değil, daha sonra Castel Sant'Angelo'ya dönüştürülen İtalyan Roma şehir tiyatrosunda gerçekleşti, bkz. kitabımız "Vatikan" - Oto.), ancak o andan itibaren Kolezyum'un sistematik yıkımı başladı... Böylece, 15. ve 16. yüzyıllarda, Papa II. Paul, Venedik Sarayı olarak adlandırılan Kardinal Riario'yu inşa etmek için buradan malzeme aldı. Şansölyelik (Cancelleria), Paul III - Pallazo Farnese (Colosseum'un bununla hiçbir ilgisi yok - sadece 14. yüzyıla ait eski şehrin taş ve tuğlaları, 15. - 16. yüzyılların papalık binaları için kullanıldı, SONRA şehrin eski kısmı İtalyan Roması harabeye döndü, “Vatikan” kitabımıza bakın - Oto.). Ancak... önemli bir kısmı hayatta kaldı... Sixtus V, onu bir ŞAMANDIRA FABRİKASI kurmak için kullanmayı amaçladı ve Clement IX, aslında KOLEZYUM'U TUZPETE ÇIKARMA FABRİKASINA DÖNÜŞTÜRDÜ. Papaların görkemli anıta karşı en iyi tutumu... 18. YÜZYILIN ORTALARINDAN ÖNCE BAŞLAMADI... Benedict IV (1740-1758) ... arenanın ortasına BÜYÜK bir HAÇ dikilmesini emretti, ve işkencelerin anısına, Golgota'ya ve Golgota'ya giden geçit töreninin anısına etrafına bir dizi sunak dikilecek. çarmıhta ölüm Kurtarıcı. Bu haç ve sunaklar Kolezyum'dan ancak 1874'te kaldırıldı (muhtemelen Kolezyum'un hayali antikliğiyle çok güçlü bir şekilde çelişiyorlardı, ona açıkça Hıristiyan bir görünüm veriyorlardı, bu yüzden kaldırıldılar - Oto.)", "Kolezyum" makalesi.
Yani, Clement IX (1592-1605) döneminde Kolezyum'un bulunduğu yerde bir kumaş fabrikası faaliyet gösteriyordu ve ondan önce muhtemelen orada sadece bir GÖLET vardı. O günlerde büyük ihtimalle Kolezyum'dan eser kalmamıştı. Muhtemelen Kolezyum'u inşa etmeyi düşünen ilk kişi Papa Benedict XIV (1740-1758) idi. Ancak açıkça "antik bir anıt" değil, Hıristiyan şehitleri için bir anıt dikmeyi amaçladı. Ancak halefleri işleri farklı bir yöne götürdü. "Antik bir anıtın kolay restorasyonu" olduğu iddia edilen modern Kolezyum'un asıl inşaatı onların yönetimi altında başladı. Ansiklopedik Sözlük'te şöyle yazıyor:
“Benedict XIV'i, özellikle Pius VII ve Leo XII'yi takip eden papalar... duvarların yıkılma tehlikesi olan yerlerini payandalarla güçlendirdiler (okuyun: Kolezyum'un duvarlarını inşa ettiler - Oto.) ve Pius IX, içindeki bazı iç merdivenleri düzeltti (okuyun: Kolezyum'un iç kısmını inşa etti - Oto.). Kolezyum, mevcut İtalyan hükümeti tarafından daha da büyük bir özenle korunuyor; emriyle, liderliğinde arkeoloji bilim adamları... arenada meraklı kazılar yapıldı ve bu da bir zamanlar insan ve hayvan gruplarını, ağaçları ve diğer süsleri arenaya itmeye veya burayı suyla doldurup gemileri yukarı kaldırmaya yarayan bodrum odalarının keşfedilmesine yol açtı. naumachia sunulduğunda, “Colosseum" makalesi
Tarihçilerin Kolezyum'un su dolu arenasında sunulan deniz savaşları olan “naumachia” hakkındaki fikri özellikle saçmadır. Aynı zamanda anlaşılır bir açıklama da yapılmıyor - su Kolezyum arenasını tam olarak nasıl ve hangi mekanizmaların yardımıyla doldurabilir? Drenaj ve doldurma boruları nerede? Su pompalama cihazları?
Su dolum izleri olan su geçirmez duvarlar mı? Kolezyum'da buna benzer bir şey yok. Aşağıda “naumachia” hakkındaki bu efsanelerin gerçek arka planını açıklayacağız.
Ama - bize söyleyecekler - eğer Kolezyum sizin dediğiniz gibi 19. yüzyılda inşa edilmişse, o zaman 17.-18. yüzyılların yazarları henüz onun hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı. Öyle mi?
Evet, görünüşe göre durum böyleydi. Bunu kontrol etmek için 17. yüzyıldan kalma kaynaklara başvurduk; eğer bu konuda bir şey biliyorlarsa, görünüşe göre Kolezyum gibi harika bir yapıdan bahsetmeleri gerekirdi. Ancak bu kaynakların hiçbirinde Kolezyum hakkında tek bir kelimenin bile söylenmediği ortaya çıktı. En çarpıcı iki örneği verelim.
Öncelikle, genellikle 16. yüzyıla kadar uzanan, dünya ve Rus tarihinin ayrıntılı bir sunumu olan FACE KANALını açalım. Bu arada bizce Yüz Kasası 16. yüzyılda değil 17. yüzyılda yapılmış. bu durumdaÖnemli değil. Uzun bir süre boyunca Yüz Kasası'na çalışma için tamamen erişilemezdi, ancak 2006–2008'de Moskova yayınevi "AKTEON" Yüz Kasası'nın 10 cildinin tamamının tam bir faks baskısını yayınladı. İkinci ve üçüncü ciltler antik Roma'nın tarihini ayrıntılı olarak anlatıyor. Üstelik şanslı olan, tarihçilere göre Kolezyum'u kuran İmparator Flavius \u200b\u200bVespasianus'un saltanatına özellikle çok fazla yer ayrılmış, yukarıya bakınız.
Yüz Chronicle'ın basit bir kronikten uzak olduğunu belirtelim. Öncelikle ÇOK DETAYLI. İkincisi, kral ve çevresi için tasarlanmıştı ve bu nedenle özellikle dikkatli bir şekilde yazılmıştı. Üretimine büyük miktarda para harcandı. "16. yüzyılın ön tonozu, Rus edebiyatının en büyük tarihi resimli eseridir", s. 27. Litsevoy kasasının bazı ciltleri Moskova krallarının kütüphanesindeydi ve şahsen Peter I'e aitti, s. 15–21. Yüz tonozu, Roma şehrini tasvir eden birçok çizim de dahil olmak üzere on altı binden fazla güzel renkli çizim içeriyor. Bu nedenle, ne metinde ne de çizimlerde Kolezyum'dan söz edilmiyorsa bile, 16. ve 17. yüzyıllarda Moskova'da HALA Kolezyum hakkında HİÇBİR ŞEY BİLMEDİKLERİ sonucuna varmalıyız. Gerçekten böyle bir referansın olmaması şaşırtıcı.
Ama belki de Yüz Kasası, İmparator Vespasian'ın Roma'da inşa ettiği binaları hiç ilgilendirmediği için Kolezyum konusunda sessizdir? Hayır, bu doğru değil. Yüz Kasası, Yahudi Savaşı'ndan Roma'ya dönen Vespasian'ın nasıl hemen devasa ve muhteşem binaların inşasına başladığını yeterince ayrıntılı olarak anlatıyor. Ancak bunların arasında Kolezyum'dan bahsedilmiyor. Ve genel olarak tiyatro hakkında hiçbir şey söylenmiyor. Sadece tapınaklardan, hazinelerden, kütüphanelerden bahsediyoruz. Bu arada Yüz Kasası'nda Vespasian'ın Roma'da tam olarak ne inşa ettiği ayrıntılı olarak tasvir ediliyor. Bkz. 13. Baltalı marangozlar çeşitli binalar inşa ederken gösterilmektedir. Aralarında tiyatro yok, incir. 13.
Pirinç. 13. İmparator Vespasian, Yahudi Savaşı'ndan döndükten sonra Roma'da bir "puta sunak" inşa eder. Ancak bu kesinlikle Kolezyum değil, "altın idollü" tapınak binaları. Perdeler ve kitaplar. Kolezyum hiç tasvir edilmiyor ve Yüz Tonozu metninde bahsedilmiyor. Alıntı: 2. kitap, s. 2850.
Eksiksiz olması açısından, Vespasianus'un Roma'daki binalarından bahseden Yüz Kasası'ndan bir alıntı sunuyoruz. Daha önce de söylediğimiz gibi, Vespasianus Yahudi Savaşı'ndan döner dönmez onları hamile bırakıyor.
“Wespasian bir idol için bir sunak yaratmaya çalıştı ve çok geçmeden bu ve insan düşüncelerinden daha fazlası yok oldu. Ve tüm değerli koku ve görüntüler, tüm görünmez ve ulaşılamaz şeyler toplandı. Bunları paylaşan insanlar dünyanın dört bir yanına gider, çabalar ve bir vizyon kazanmaya can atarlar. O Yahudi katapetazmasını ve kitaplarında kanunlarının ceketin içinde saklanması emredilen altından yapılmış tüm giysilerini övünüyormuşçasına asın”, kitap 2, s. 2850–2851.
Modern Rusçaya çeviri:
“Vespasianus bir idol için nasıl bir sunak yapılacağını düşündü ve çok geçmeden insanın tüm hayal gücünü aşan bir şey inşa etti. Ve tüm değerli giysileri oraya koydu; harika ve ulaşılmaz olan her şey orada toplanıp herkesin görebileceği bir yere yerleştirildi. Bütün bunlar için dünyanın her yerindeki insanlar sırf görmek için seyahat ediyor ve çalışıyorlar. kendi gözlerimle. [Vespasianus] sanki onlarla gurur duyuyormuşçasına Yahudi perdelerini ve tüm altın işlemeli cüppeleri oraya astı ve kanunları içeren kitapların odada saklanmasını emretti”, kitap 2, s. 2850–2851.
Gördüğünüz gibi Yüz Kasası, Vespasianus'un Yahudi Savaşı'ndan sonra Roma'da inşa ettiği dikkat çekici binalardan bahsetmeyi ihmal etmedi. Ancak bunların arasında Kolezyum'dan bahsedilmiyor.
Roma olaylarını ayrıntılı bir şekilde anlatan bir dünya kroniği olan 1680 tarihli Lutheran Kronografı da Kolezyum hakkında hiçbir şey bilmiyor. Tıpkı Yüz Kasası gibi, sadece Vespasianus'un Yahudi Savaşı'nın sonunda belirli bir "barış tapınağı" inşa ettiğini bildiriyor: "Barış tapınağı Mesih'in 77 yılında inşa ediliyor, içinde süslemeler var. Yahudiye altınından yapılmış kaplar da dahil olmak üzere Yeruşalim Tapınağı'nın her yeri yerleştirildi. Kanun ve kırmızı peçeler Vespesian'ın emriyle odalarda muhafaza edildi”, sayfa 113.
Vespasian'ın binalarının tanımı burada bitiyor. Lutheran Kronografı, Kolezyum ve genel olarak Vespasian'ın Roma'da inşa ettiği herhangi bir tiyatro hakkında tamamen sessizdir. Üstelik Kronografın sonunda verilen detaylı isim ve unvanlar dizininde de “Colosseum” ismi yer almıyor. Benzer isimler de yok. Yüz Kasası gibi Lutheran Kronografının da Kolezyum hakkında HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİ ortaya çıktı. Her ne kadar 1680'de yazılmış olsa da, öyle görünüyor ki yazarı Kolezyum gibi olağanüstü bir yapıyı biliyor olmalıydı. Ve buna tam olarak "Kolezyum" adını verin. Sonuçta tarihçilerin bize söylediği gibi bu isim MS 8. yüzyıldan beri Kolezyum'a verilmiştir. e. , "Kolezyum" makalesi. 17. yüzyılın ikinci yarısının yazarı neden onu henüz tanımıyor?
17. yüzyılda Kolezyum hakkında gerçekten hiçbir şey bilmedikleri ortaya çıktı.
Ama şimdi "eski" yazarlara dönelim. Antik Roma'nın en büyük binası olan görkemli Kolezyum hakkında ne biliyorlar?
Suetonius, Eutropius ve diğer "antik" yazarların Kolezyum hakkında yazdıklarına inanılıyor. Ayrıca Kolezyum'un MS 1. yüzyılın "antik" bir şairi tarafından söylendiği iddiası da dile getiriliyor. e. Dövüşçü. Hatta çağdaş tarihçilerin (2007'de) Kolezyum'u "dünyanın yedi yeni harikası" arasında sınıflandırma kararını şaşırtıcı bir şekilde tahmin ederek, onu dünyanın yedi harikasından biri olarak sınıflandırmaya çalıştı.
Fakat "antik" yazarlar gerçekten başka bir amfitiyatrodan değil de İtalyan Roma'sındaki Kolezyum'dan mı bahsediyorlardı? Sonuçta kronoloji çalışmalarımızda da gösterdiğimiz gibi, gerçek “antik Roma”nın modern İtalyan Roma'sıyla hiçbir ilgisi yoktur. “Oka ve Volga nehirleri arasındaki Çarlık Roması”, “Vatikan” kitaplarımıza bakın. Ama belki de gerçek Kolezyum İtalya'da değil, başka bir yerdedir?
Ve bir önemli soru daha. Bugün genel olarak bilinen ve Kolezyum'dan bahseden sözde "antik" eserler ne zaman, kim tarafından ve nerede keşfedildi? Vatikan'da değil mi? Üstelik Kolezyum'un Roma'da inşa edilmesine karar verildikten ve geçmişte varlığını "doğrulayan" "birincil kaynaklar" bulmak gerekli olduktan SONRA?
Örnek olarak Suetonius'un kitabını ele alalım (diğerleri de aynı şey hakkında yazıyor). Suetonius, Yahudi Savaşı'ndan döndükten sonra İmparator Vespasian'ın Roma'da aynı anda birkaç yapı inşa ettiğini aktarıyor:
1) Barış Tapınağı,
2) başka bir tapınak,
3) şehrin ortasında isimsiz bir amfitiyatro.
Suetonius şöyle yazıyor: "Ayrıca yeni binalar da üstlendi: forumun yakınındaki Barış tapınağı, Caelian tepesindeki ilahi Claudius'un tapınağı, Agrippina tarafından yapımına başlanmış, ancak Nero tarafından neredeyse tamamen yıkılmış ve son olarak da Orta Çağ'ın ortasında bir amfitiyatro. öğrendiğine göre şehir Augustus tarafından tasarlandı." 257.
Modern yorumcular Suetonius'un burada özellikle Kolezyum'dan bahsettiğine inanıyor, s. 843. Ancak Suetonius hiçbir şekilde amfitiyatroya Kolezyum adını vermez ve genel olarak bununla ilgili herhangi bir ayrıntı bildirmez. Sadece “amfitiyatro” hakkında yazıyor. Neden Kolezyum olmak zorunda? Buna dair hiçbir kanıt yok.
Eutropius onun " Kısa tarihŞehrin kuruluşundan bu yana" ifadesi, amfitiyatronun inşasını İmparator Vespasian'ın oğlu İmparator Titus Vespasian'a atfetmektedir. Ancak aynı zamanda Titus Amfitiyatrosu'nu özellikle Kolezyum'la özdeşleştirmemize olanak tanıyan herhangi bir veri de sunmuyor. Titus Vespasianus'un "Roma'da bir amfitiyatro inşa ettiği ve bunun kutsanması sırasında arenada 5 bin hayvanın öldürüldüğü" yalnızca az miktarda aktarılıyor, s. 50.
Bir başka “antik” tarihçi olan Sextus Aurelius Victor, “Roma Tarihi”nde İmparator Flavius Vespasian'ın yönetimi altında “Roma'da Capitol'ün restorasyonuna başlandı ve tamamlandı… Barış Tapınağı, Claudius'un anıtları, Forum ve çok daha fazlası: Muazzam büyüklükte bir amfitiyatro oluşturuldu.” 86. Ancak burada bile bu amfitiyatroyu özel olarak Kolezyum'la özdeşleştirmemizi sağlayacak hiçbir ayrıntı yok. Amfitiyatronun ne büyüklükte olduğu (“devasa” gevşek bir kavramdır), nasıl inşa edildiği ya da şehrin hangi yerinde bulunduğu söylenmiyor. Ve yine şu soru ortaya çıkıyor: Neden bu Kolezyum? Belki de Aurelius Victor, TAMAMEN FARKLI BİR AMFİ TİYATRO demek istemiştir?
Romalı şair Martial'ın Kolezyum'u yücelttiğine inanılan “Gösteri Kitabı”na gelince, burada da açıkça Kolezyum'u işaret edecek hiçbir şey yok. Ve bu kitabın kendisinin de sahte olduğu ortaya çıkabilir, çünkü uzun zamandır belirtildiği gibi, Martial'ın diğer eserlerinden şüpheli bir şekilde farklıdır. “Ondan (Dövüş - Oto.) 14 epigram kitabından oluşan bir koleksiyon bize ulaştı, BU SAYIDA ÖZEL BİR ŞİİR KİTABI, AYRICA epigramlar da denir, ANCAK YALNIZCA TITUS VE DOMITIAN ALTINDAKİ AMFİTİYATRO OYUNLARIYLA İLİŞKİLİDİR”, makale “Martial”.
Ve Martial'ın "Gösteri Kitabı" orijinal olsa bile Kolezyum'a atıfta bulunduğuna dair kanıt nerede? Böyle bir kanıt yok. Dövüş ve Roma tarihçilerinin İtalya'daki Kolezyum'dan değil, BAŞKA BİR AMFİ TİYATRO'dan bahsetmesi pekala mümkündür. Üstelik bu tanımlamalara uyan devasa bir Roma amfitiyatrosunun kalıntıları GERÇEKTEN MEVCUTTUR. Ancak bu hiçbir şekilde İtalyan Roma'sındaki Kolezyum değildir. İtalyan Kolezyumunun aksine, bu diğer HAKİKİ Kolezyum tarihçiler tarafından hiç de övülmüyor. Ölümcül bir sessizlikle etrafını sardılar ve yokmuş gibi davranmaya çalışıyorlar.
Ancak gerçekte var. Roma'da değil, İstanbul'da.
Empire - I kitabından [resimlerle birlikte] yazar8. 1. 15. Yüzyıl İtalyan Roması Hakkında Yeniden yapılanmamıza göre, İtalyan Roması ancak MS 14. yüzyılın sonunda kuruldu. Bu zamandan önce Roma bölgesinde küçük bir yerleşim yeri varsa, o zaman hiçbir şekilde başkent rolü oynamadı. Ve böylece, “birkaç el yazısıyla yazılmış koleksiyonda.
En Yeni Gerçekler Kitabı kitabından. Cilt 3 [Fizik, kimya ve teknoloji. Tarih ve arkeoloji. Çeşitli] yazar Kondrashov Anatoly Pavlovich1.1 15. yüzyıl İtalyan Roması Hakkında
Tatar-Moğol Boyunduruğu kitabından. Kim kimi yendi? yazar Nosovski Gleb Vladimiroviç1.1 15. Yüzyıl İtalyan Roması Hakkında Yeniden yapılanmamıza göre, İtalyan Roma şehri 14. yüzyıldan daha erken ortaya çıkmamıştır. Bu zamandan önce Roma bölgesinde bir tür yerleşim yeri varsa, o zaman hiçbir şekilde büyük bir devletin başkenti rolünü oynamadı.
Yeni Kronoloji ve Rusya, İngiltere ve Roma'nın Antik Tarihi Kavramı kitabından yazar Nosovski Gleb VladimiroviçPapa Hildebrand'ın Biyografisi. Papalık tahtı İtalyan Roma'sında ne zaman ortaya çıktı? Her ne kadar İsa'yla bağlantılı hemen hemen her şey Skaliger kronolojisinde çağımızın başlangıcına kadar "gitmiş" olsa da. örneğin, 11. yüzyılda müjde olaylarının izleri oldukça fazlaydı. Biri
Rus ve Roma kitabından. Reformasyon İsyanı. Moskova, Eski Ahit Kudüs'üdür. Kral Süleyman kimdir? yazar Nosovski Gleb Vladimiroviç5. İstanbul'daki ünlü Ayasofya ne zaman inşa edildi? Ayasofya'nın devasa tapınağı kaldı. Daha önce Süleyman'ın yani Süleyman'ın tapınağı ile özdeşleştirdiğimiz yapının rekonstrüksiyonu şu şekildedir. Kanuni Sultan Süleyman muhteşem bir anıt dikti
Kolezyum'un Sırrı kitabından yazar Nosovski Gleb Vladimiroviç1. Kolezyum İtalyan Roma'sında ne zaman, kim tarafından ve hangi amaçla inşa edildi? Elbette modern insanın zihninde İtalyan Roma'nın en çarpıcı simgesi ünlü KOLİSEUM'dur, şek. 1, şek. 2, şek. 3. Yeni Kronoloji ışığında antik tarihle ilgili birçok fikir
Unutulan Kudüs kitabından. Yeni Kronoloji Işığında İstanbul yazar Nosovski Gleb Vladimiroviç1. Ayasofya İstanbul'da ne zaman ve kim tarafından inşa edilmiştir? Ayasofya, İstanbul'un en ünlü tarihi eseridir. Bugün kendi bölgesinde inşa edildiğine inanılıyor. modern biçim MS 6. yüzyılda Bizans İmparatoru Justinianus. e. Ayrıca 1453'te olduğuna inanılıyor.
Orta Çağ'da Roma Şehri Tarihi kitabından yazar Gregorovius Ferdinand3. Vitalian, papa, 657 - İmparator II. Constant İtalya'yı ziyaret eder. - Kabulü ve Roma'da kalması, 663 - Roma'ya ağıt. - Şehrin ve anıtlarının durumu. - Kolezyum. - Constans Roma'yı yağmaladı. - Constans'ın Syracuse'da Ölümü Eugenius Haziran 657'de öldü ve 30 Temmuz'da papa olarak kutsandı.
Kitap 1. İmparatorluk kitabından [Dünyanın Slav fethi. Avrupa. Çin. Japonya. Büyük İmparatorluğun ortaçağ metropolü olarak Rusya] yazar Nosovski Gleb Vladimiroviç8.1. 15. Yüzyıl İtalyan Roması Hakkında Yeniden yapılanmamıza göre, İtalyan Roması ancak 14. yüzyılın sonunda kuruldu. Bu zamandan önce Roma bölgesinde küçük bir yerleşim yeri varsa, o zaman hiçbir şekilde başkent rolü oynamadı. Her neyse ve şimdi “birkaç dakika içinde.
Kitaptan 2. Tarihleri değiştiriyoruz - her şey değişiyor. [Yunanistan ve İncil'in yeni kronolojisi. Matematik, ortaçağ kronologlarının aldatmacasını ortaya çıkarıyor] yazar Fomenko Anatoly Timofeevich15. Ünlü Parthenon ne zaman inşa edildi ve neden Meryem Ana Tapınağı olarak adlandırıldı? Bunu “Antik Çağ Orta Çağdır” kitabında zaten konuşmuştuk. 1. Konunun özünü kısaca hatırlayalım. F. Gregorovius şunu bildiriyor: “KUTSAL Meryem Ana, Antik Çağ'a karşı muzaffer bir mücadeleye çoktan başladı.
Vatikan kitabından [Astronomi Burcu. İstanbul ve Vatikan. Çin burçları] yazar Nosovski Gleb Vladimiroviç3.1. Kolezyum ve diğer İstanbul amfitiyatroları ne zaman ve kimler tarafından yıkıldı Yukarıdaki eski harita ve çizimlere bakılırsa, İstanbul Kolezyum'u 16. yüzyılın sonlarında zaten TAMAMEN YIKILMIŞ bir durumdaydı. Yaklaşık üçte biri söküldü ve diğerleri içeride büyümeye başladı
Oka ve Volga nehirleri arasındaki Çarlık Roması kitabından. yazar Nosovski Gleb Vladimiroviç19.2. Bugün turistlere gösterilen “antik” Kolezyum ne zaman inşa edildi? İncirde. 1.144, 13. yüzyıldan kalma olduğu varsayılan İtalyan Roma'nın eski bir planını göstermektedir. Ama üzerinde modern "antik" Kolezyum'a benzeyen hiçbir şey yok! Yalnızca birkaç ortaçağ kalesi ve mazgallı siper tasvir edilmiştir
Antik tiyatro, haklı olarak “Roma Arması” olarak adlandırılıyor - tarihi anıtın maruz kaldığı uzun vadeli yıkıma ve vandalizme rağmen, Kolezyum'u görme şansına sahip olanlar üzerinde hala silinmez bir izlenim bırakıyor. ilk defa. Dünyanın en ünlü harabesi, antik Roma'nın alamet-i farikası olan Kolezyum, eğer Vespasian selefi Nero'nun saltanatının izlerini yok etmeye karar vermemiş olsaydı, asla inşa edilmeyebilirdi. Bu programın bir parçası olarak, Altın Saray'ı süsleyen kuğuların bulunduğu göletin bulunduğu yere, İmparatorluğun en büyük sirki olan 70.000 seyirci kapasiteli büyük bir amfitiyatro inşa edildi. Açılışı şerefine (MS 80'de) oyunlar 100 gün boyunca aralıksız devam etti; Bu süre zarfında 2.000 gladyatör ve 5.000 vahşi hayvan birbirini parçalayıp katletti. Doğru, kundakçı imparatorun anısının silinmesinin o kadar kolay olmadığı ortaya çıktı: resmi olarak yeni arenaya Flavian Amfitiyatrosu adı verildi, ancak tarihte Kolezyum olarak kaldı - görünüşe göre isim kendi boyutlarına atıfta bulunmuyor, ancak güneş tanrısı Nero'nun devasa (35 m yüksekliğinde) heykeline.
“...Yükselen güneşin ışınlarıyla aydınlatılmış eski bir Tanrı gibi duruyordu, duruşu savaşın her türlü sonucuna hazır olduğunu ifade ediyordu: genç adam tereddüt etmeden düşmanı delip geçebilir veya ölümcül bir yaradan düşebilirdi. Arenada yuhalamalar ve bağırışlar patlak vermeden önce gergin sessizlik birkaç saniye sürdü. Seyirciler kan peşindeydi - o sabah 50.000 seyirci gladyatör dövüşlerini - acımasız, uzlaşmaz savaşları - izlemek için toplandı. Kolezyum bugün yine barbarca kurbanlar için bir sunak olacak... Ve her zaman da öyle olacak..."
Kolezyum- Antik dünyanın en büyük amfitiyatrosu olan Antik Roma'nın olağanüstü bir mimari anıtı, İmparatorluk Roma'nın büyüklüğünün ve gücünün sembolü.
Uzun bir süre boyunca Kolezyum, Roma sakinleri ve ziyaretçiler için gladyatör dövüşleri, hayvan zulümleri ve deniz savaşları gibi eğlence gösterilerinin ana mekanıydı.
Hıristiyanların Kolezyum'da idam edildiği yönündeki yaygın inanışın aksine, son araştırmalar bunun Katolik Kilisesi'nin sonraki yıllarda yarattığı bir efsane olduğunu gösteriyor. İmparator Macrinus döneminde çıkan yangında ağır hasar gördü ancak Alexander Severus'un emriyle restore edildi.
248 yılında İmparator Philip, Roma'nın varlığının milenyumunu Kolezyum'da muhteşem performanslarla kutladı. Honorius, 405 yılında Büyük Konstantin'den sonra Roma İmparatorluğu'nun egemen dini haline gelen Hıristiyanlığın ruhuyla bağdaşmadığı gerekçesiyle gladyatör savaşlarını yasakladı; ancak Kolezyum'da Büyük Teoderik'in ölümüne kadar hayvanlara yönelik zulüm yaşanmaya devam etti. Bundan sonra Flavian Amfitiyatrosu için üzücü günler geldi.
Barbar istilaları Flavian Amfitiyatrosu'nu ıssız bıraktı ve yıkımının başlangıcı oldu. 11. yüzyıldan 1132'ye kadar, başta Frangipani ve Annibaldi aileleri olmak üzere, vatandaşları üzerinde nüfuz ve güç sahibi olmak için birbirleriyle yarışan asil Romalı ailelerin kalesi olarak hizmet vermiştir. Ancak ikincisi, Kolezyum'u, onu Roma Senatosu'na ve halkına bağışlayan İmparator VII. Henry'ye bırakmak zorunda kaldı. 1332'de yerel aristokrasi burada boğa güreşleri düzenledi, ancak o andan itibaren Kolezyum'un sistematik yıkımı başladı. İnşaat malzemesi elde etme kaynağı olarak görmeye başladılar ve sadece düşen taşlar değil, kasıtlı olarak kırılan taşlar da yeni yapılar için kullanılmaya başlandı. Böylece, 15. ve 16. yüzyıllarda, Papa II. Paul, sözde Venedik sarayı, Kardinal Riario - kançılarya sarayı, Paul III - Palazzo Farnese'nin inşası için malzeme aldı. Bununla birlikte, binanın bir bütün olarak şekli bozulmuş olmasına rağmen, amfitiyatronun önemli bir kısmı hayatta kaldı. Sixtus V onu bir kumaş fabrikası kurmak için kullanmayı amaçladı ve Clement IX aslında Kolezyum'u güherçile çıkarma tesisi haline getirdi.
Papaların antik mimarinin görkemli anıtına karşı en iyi tutumu 18. yüzyılın ortalarına kadar başlamadı ve onu koruması altına alan ilk kişi Benedict XIV oldu. Burayı birçok Hıristiyan şehidinin kanıyla lekelenmiş bir yer olarak İsa'nın Çilesi'ne adadı ve işkencenin anısına arenanın ortasına büyük bir haç dikilmesini ve etrafına çok sayıda sunak dikilmesini emretti. , Golgota alayı ve Kurtarıcı'nın çarmıhta ölümü. Bu haç ve sunaklar Kolezyum'dan ancak 1874'te kaldırıldı. Benedict XIV'i takip eden papalar, özellikle Pius VII ve Leo XII, binanın ayakta kalan kısımlarının güvenliğini sağlamaya devam etmiş ve duvarların düşme tehlikesi olan kısımlarını payandalarla sağlamlaştırmışlar ve Pius IX da bazı kısımları düzeltmiş. içindeki iç merdivenler.
Amfitiyatronun mevcut görünümü neredeyse minimalizmin bir zaferidir: katı bir elips, üç sırayla yapılmış üç katman, kesin olarak hesaplanmış bir kemer şekli. Bu, en görkemli antik amfitiyatrodur: dış elips uzunluğu 524 m, ana eksen 187,77 m, yan eksen 155,64 m, arenanın uzunluğu 85,75 m, genişliği 53,62 m'dir; duvarlarının yüksekliği 48 ila 50 metredir. Bu boyutlarıyla 87.000'e kadar seyirciyi ağırlayabilir. Flavian Amfitiyatrosu 13 metre kalınlığında beton bir temel üzerine inşa edildi. Ancak kısa ve öz konuşmanın birkaç barbar istilasının, birkaç depremin ve yüzyıllarca süren yasallaştırılmış soygunun sonucu olduğunu anlamalıyız: 1750'ye kadar, Papa XIV. Şehrin başyapıtlarının önemli bir kısmı mermer levhalardan ve traverten bloklardan yapılmıştır. Başlangıçta her kemere bir heykel eşlik ediyordu ve duvarlar arasındaki devasa açıklık özel bir mekanizma kullanılarak branda ile kapatılmıştı. Bu mekanizma son derece karmaşıktı; onu işletmek için ayrı bir denizci ekibi tutuldu. Ancak ne güneşin sıcaklığı ne de yağmur eğlenceye engel olmadı.
Oyunlar sabahın erken saatlerinde gladyatörlerin geçit töreniyle başladı. İmparator ve ailesi olup biteni ön sıradan izliyordu; senatörler, vestaller, konsoloslar ve rahipler yakınlarda oturuyordu. Aristokratlar ve diğer önemli vatandaşlar biraz daha uzakta oturuyorlardı. Sonraki satırlar işgal edildi orta sınıf; daha sonra mermer banklar yerini ahşap koltuklu kapalı galerilere bıraktı. En üstteki pleblere ve kadınlara yönelikti, sonraki ise kölelere ve yabancılara yönelikti.
Kolezyum'un duvarları, yakındaki Tivoli kentinden çıkarılan büyük traverten taşı veya traverten mermeri parçalarından veya bloklarından inşa edilmiştir. Bloklar, toplam ağırlığı yaklaşık 300 ton olan çelik bağlarla birbirine bağlandı; İç kısımlarda da yerli tüf ve tuğla kullanılmış. Bugün duvarların çeşitli yerlerinde görülebilen delikler, çeliğin çok değer verildiği ve her yerde arandığı Orta Çağ'da ortadan kaybolan söz konusu bağlantıların yuvalarıdır. Dışarıdan bakıldığında binanın üç kademeli kemerleri vardı. Kemerler arasında alt kademede - Toskana, ortada - İyonik ve üstte - Korint tarzında yarım sütunlar vardır. Hayatta kalan antik sikkelerdeki Kolezyum görüntüleri, orta ve üst katların kemerlerinde bir heykelin bulunduğunu gösteriyor. Üst kemer katının üzerinde, sağlam bir duvarı temsil eden, Korinth pilasterleriyle bölmelere bölünmüş ve her bölmenin ortasında dörtgen bir pencere bulunan dördüncü bir yüksek kat yükselir. Elipsin büyük ve küçük eksenlerinin uçlarında üç kemerli kapı şeklinde dört ana giriş bulunuyordu. Bu kapılardan ikisi imparatora ayrılmıştı; geri kalanı gösterilerin başlamasından önceki tören alaylarında, hayvanların girişinde ve gerekli makinelerin ithalatında kullanıldı.
Programın ilk numarası sakatlar ve palyaçolardı: bunlar da savaştı, ama ciddi bir şekilde ve kansız değildi. Bazen kadınlar da okçulukta ortaya çıkıyor ve yarışıyordu. Ve ancak bundan sonra sıra gladyatörlere ve hayvanlara geldi (daha büyük etki için bodrumdan arenaya fırlatılanlar). Savaşlar inanılmaz derecede acımasızdı, ancak en son verilere göre Kolezyum arenasında Hıristiyanlara hiçbir zaman işkence yapılmadı. Oyunların yasaklanması fikri, Hıristiyanlığın resmi olarak tanınmasından ancak 100 yıl sonra ortaya çıktı ve vahşi hayvan savaşları 6. yüzyıla kadar devam etti.
Bir düzine yüzyıl sonra Kolezyum'dan geriye kalanlar, melankolik yansımaların ve pastoral manzaraların favori teması haline geldi. Her vicdanlı gezgin, gece, ay ışığında buraya tırmanmayı bir görev sayardı. Yakın zamana kadar deneyi tekrarlamak mümkündü - ancak 2000 yılına gelindiğinde çitteki tüm delikler dikkatlice onarıldı ve artık insanların yalnızca belirlenen saatlerde içeri girmesine izin veriliyor.
Dileyenler galeri kalıntılarının arasından tırmanarak, arenanın altına gizlenmiş koridorlarda hayvanların nasıl koştuğunu ve gladyatörlerin savaşa hazırlandığını hayal etmeye çalışabilir.
Kolezyum'un arkasında başka bir ders kitabı yapısı olan Konstantin Kemeri, sonuncusu (ve en büyüğü) Zafer Kemeri Roma tarihinde - inşaatından iki yıl sonra Konstantin nihayet Bizans'a taşındı. Ancak şöhreti tam anlamıyla hak edilmiş değil: Kısmaların çoğu önceki zaferlerden kelimenin tam anlamıyla koparılmıştı.
Kolezyum, mevcut İtalyan hükümeti tarafından daha da büyük bir özenle korunuyor; bu hükümet, bilgili arkeologların önderliğinde, mümkün olduğu anlaşılan yapının kalıntılarının çoğunun orijinal yerlerine yerleştirilmesini emretti. Arenada ilginç kazılar yapıldı ve bu da bir zamanlar insan ve hayvan gruplarını, ağaçları ve diğer süsleri arenaya itmek veya arenayı suyla doldurmak ve naumachia sırasında gemileri kaldırmak için kullanılan bodrum odalarının keşfedilmesine yol açtı. sunuldu. Kolezyum'un yüzyıllar boyunca yaşadığı tüm zorluklara rağmen, eski dış ve iç dekorasyonundan yoksun kalıntıları, hâlâ sade heybetiyle güçlü bir izlenim bırakıyor ve konumu ve mimarisi hakkında oldukça net bir fikir veriyor. Yağmur suyu sızıntısı, hava kirliliği ve yoğun şehir trafiğinden kaynaklanan titreşim, Kolezyum'u kritik bir durumda bıraktı. Birçok yerde mimari anıtın güçlendirilmesi gerekiyor.
Amfitiyatroyu daha fazla yıkımdan korumak için İtalyan bakanlık arasında bir anlaşmaya varıldı. kültürel Miras ve Roma bankası. Projenin ilk aşaması, pasajların su geçirmez bir bileşimle restorasyonu ve işlenmesini ve bir zamanlar gladyatörlerin savaştığı arenanın ahşap zemininin yeniden inşasını kapsıyor. 1991 yılında La Repubblica gazetesi, planlanan 40 milyar liralık yatırımdan söz ederek anlaşmayı "İtalya'da sanat eserlerinin korunması konusunda kamu ve özel sektör arasında imzalanan en büyük ittifak" olarak nitelendirdi.
Kolezyum orijinal kütlesinin üçte ikisini kaybetti; yine de eşi benzeri görülmemiş derecede büyüktür: 18. yüzyılda bir mimar, Kolezyum'da bulunan inşaat malzemesinin miktarını yaklaşık olarak hesaplama zahmetine katlanmış ve maliyetini o zamanın fiyatlarına göre 1,5 milyon kron (yaklaşık 8 milyon kron) olarak belirlemiştir. Frank). Bu nedenle, antik çağlardan beri Kolezyum, Roma'nın büyüklüğünün bir simgesi olarak görülüyordu.
"Panem ve circenses!" - "Yemek ve Gerçek!"
Militan imparatorluğun büyüklüğünü hatırlatan Roma kolezyumları ve kalıntıları birçok şehirde bulunuyor. Avrupa ülkeleri. Roma İmparatorluğu birçok modern devletin mimari görünümüne katkıda bulunmuştur. Militan Roma'nın bıraktığı başyapıtlardan en ünlülerinden biri Flavius \u200b\u200bColosseum'dur.
Çok az gezgin, dünyada kanlı gladyatör dövüşleri ve diğer halka açık gösteriler için kullanılan, Roma'dan kalma yaklaşık 30 arenanın olduğunu biliyor.
İtalya'daki Roma Kolezyum'u
Roma İmparatorluğu'ndan kalma bu mimari anıt, her yıl milyonlarca gezgin tarafından ziyaret edilmekte ve dünyanın en tanınmış yapılarından biridir. Flavius Colosseum, İtalya'nın tam merkezinde, Katolik Roma'da yer almaktadır.
Flavian Amfitiyatrosu, Kolezyum, Roma'nın eski gücünün sembolü ve tanığı.
Roma Kolezyumunun adı nasıl ortaya çıktı?
"Kolezyum" adı ancak 7. yüzyılda ortaya çıktı. Kitlesel performanslara yönelik arenanın adının kökeninin ilk versiyonu, onu antik amfitiyatronun büyüklüğüyle ilişkilendiriyor.
Latince'den çevrilen "colosseus", devasa, devasa anlamına gelir. İkincisi, imparator tarafından onun onuruna Kolezyum'a dikilen devasa Nero heykeli nedeniyle bu adı aldığını söylüyor. Roma Kolezyumuna Flavian Amfitiyatrosu da denir. Antik Roma İmparatorluğu'nda her şehirde toplu gösterilerin yapıldığı arenalar vardı. Bunların en büyüğü ise başkent Roma'da inşa edildi. Roma Kolezyumunun büyüklüğü inanılmaz. Çevresinin uzunluğu 524 metredir. Arenanın uzunluğu 85 metredir. Duvarların yüksekliği yaklaşık 50 metredir. Binanın temeli 13 metre derinlikte yeraltına inşa edildi.
Roma Kolezyumunun inşaatı 8 yıl sürdü. Arenanın inşasına MS 72 yılında İmparator Vespasion döneminde başlandı. 80 yılında amfitiyatro İmparator Titus tarafından aydınlatılmıştır.
Tarih, Roma Kolezyumunun mimarının adını korumamıştır. İnşaatı sırasında üç mimari tarz kullanıldı: katı Toskana, zarif İyonik ve zengin Korint.
Antik çağda, Roma Kolezyum'u çeşitli tahminlere göre 50 ila 100 bin seyirciyi ağırlayabiliyordu!
Amfitiyatro, 8. yüzyılda etkili bir hükümet yetkilisinin Kolezyum'un taşını kendi sarayını inşa etmek için kullanmaya başlamasıyla harabeye dönmeye başladı. Roma Kolezyumu ancak 18. yüzyılda İtalyan yetkililer tarafından mimari bir anıt olarak korunmaya başlandı.
İtalya'daki Roma Kolezyumunun resmi web sitesi.
Hırvatistan'daki Kolezyum, Pula
Hırvatistan'daki Pule antik kenti Tarih adasında yer almaktadır. Yaşı yaklaşık 3000 yıldır. Harikaların sahnesi oldu " İlahi Komedya» Dante. Bu eserinde eski İtalyan kökenli adı olan "Pola"yı taşımaktadır. Pula ancak geçen yüzyılın ortalarında Yugoslavya'ya dahil edildi.
Hırvatistan'daki Kolezyum'un alanı oldukça etkileyici, yaklaşık 105 x 133 metre büyüklüğünde ve elips şeklinde. Yapımına MS 1. yüzyılda İmparator Vespasian'ın emriyle başlandı. Modern isim Kolezyum - Arena. Antik çağda, Pula'daki Hırvat Kolezyum'u yaklaşık 23.000 seyirciyi ağırladı ve İtalya'daki ünlü Roma Kolezyum'undan çok daha iyi korunmuş durumda.
İmparator Diocletianus döneminde Pula'daki Kolezyum gladyatör dövüşleri için bir mekan olarak kullanıldı. Köleler, tutsaklar ve vahşi hayvanlar burada savaşıyordu.
Hırvatistan'daki Kolezyum'u ziyaret etmek için gezginler rehberli bir tura katılabilir. Giriş ücreti yaklaşık 3 dolar. Ayrıca Hırvatistan'daki Kolezyum ziyaretçileri için hayvanların tutulduğu ve izleyiciler için şarabın depolandığı yer altı tünellerini keşfetme fırsatı da var.
Pula'daki Kolezyum'un ayırt edici bir özelliği, pratikte zamanla tahrip edilmemesi ve çok iyi korunmuş olmasıdır. Paganizmin yerini Hıristiyanlığın almasıyla birlikte Kolezyum sahnesinde kanlı gösteriler yasaklandı ve burası bir ticaret alanı olarak kullanılmaya başlandı. Pula'daki Kolezyum artık film festivallerinin mekanı olarak kullanılıyor. Dünyaca ünlü yıldızlar modern, kurulu arenada performans sergiliyor.
Tunus'taki Kolezyum: El Jem
Tunus'taki küçük El Jem kasabası dikkate değer bir turistik cazibeye sahiptir: en eski kolezyumlardan birine ev sahipliği yapmaktadır. Uzmanlara göre, İtalya'daki prototipi olan Roma Kolezyumundan çok daha iyi korunmuş durumda. Tunus'ta (El Jem) bulunan Thisdrus'taki (Tizdra) Kolezyum'a Mark Antony Amfitiyatrosu da denir.
Turistler ve sanatçılar, Tunus Kolezyumunun eşsiz akustiğinden çok etkileniyor. Arenası, modern müzikal ve tiyatro gösterileri ve konserlerin mekanıdır.
El Jem'deki Kolezyum'un ne zaman inşa edildiğini kimse tam olarak bilmiyor. Büyük olasılıkla bu, İmparator Gordian döneminde MÖ 230'dan 238'e kadar olan dönemde gerçekleşti. Kolezyum yaklaşık 30.000 seyirciyi ağırladı. Burada gladyatör ve hayvan dövüşleri yapılıyordu. Bunu Kolezyum'un duvarlarına mozaik şeklinde çizilen hikayelerden öğrenebiliriz.
Amfitiyatro da defalarca sur olarak kullanıldı. El Jem'deki Kolezyum'un duvarları içinde Berberi prensesi Kaena, Arap işgalcilere karşı savaştı. Bu, Kolezyum'un ciddi şekilde tahrip olmasına yol açtı.
Ünlü Hollywood filmi “Gladyatör”ün çekimlerinin Roma'da değil, Marc Antony Colosseum'da gerçekleşmesi dikkat çekicidir.
Amfitiyatro UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır.
Tunus'taki Sahra gezisinin gezi programına El Jem'deki Kolezyum ziyareti de dahildir. Ayrıca taksi veya uluslararası otobüs kullanarak oraya kendi başınıza da ulaşabilirsiniz.
Fransa'daki Roma amfitiyatrosu
En güzel amfitiyatro, Fransa'nın güneyinde, Nimes şehrinde, Garrigues platosunun eteklerinde yer almaktadır. İlin bin yıllık bir geçmişi var. IV-III'e kadar Nîmes, Kelt kavimlerinin yaşadığı ve M.Ö. 120 yılında Roma tarafından fethedildiği bir bölgedir.
En eski şehir Fransa Nimes birçok ilgi çekici yeri ile tanınır. Augustus Kemeri (Arles Kapısı), Eski Eserler Müzesi, Diana Tapınağı, Korint Tapınağı, Saint-Castor Katedrali.
Nîmes'teki Amfitiyatro'nun ilk taşı M.Ö. 1. yüzyılda atılmıştır. İnşaat MS 1. yüzyılda tamamlandı.
Fransa'nın Nimes şehrinin amfitiyatrosu o günlerde güçlü bir yapıydı. Standları yaklaşık 24.000 seyirciyi ağırlayabilecek kapasitedeydi!
Libya'daki Roma Forumu Amfitiyatrosu Leptis Magna
Leptis Magna amfitiyatrosu, Akdeniz kıyısındaki aynı adı taşıyan Libya şehrinin güneydoğusundaki kayalık bir taş ocağında inşa edilmiştir. Leptis Magna'nın stantları yaklaşık 16.000 ziyaretçiyi ağırlayabilecek kapasitedeydi. Amfitiyatro şehirden yaklaşık bir kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Amfitiyatro duvarlarındaki yazıtlar, Libya amfitiyatrosunun yapım tarihini ortaya koyuyor. Amfitiyatronun açılışını Vali Marcus Pompey Silvanus'un yaptığını söylüyorlar. Amfitiyatro İmparator Nero'nun onuruna inşa edildi. İnşaatı MS 56 yılında tamamlanmıştır.
Leptis Magna, Libya Leptis Magna amfitiyatrosunun arenasının girişlerinden biri hayvanlar ve gladyatörler için kullanılıyordu. Doğal kökenli taş levhalarla kaplı amfitiyatro arenasının alanı 57 x 47 metredir. Leptis Magna amfitiyatrosunda gezginler pagan sembollerini keşfedebilirler: Kader tanrıçasını temsil eden Nemesis sunağı.
Arenadan çok uzakta olmayan Dar Villa Buk Ammer'in salonları, duvarları arenadaki kavgaları tasvir eden mozaiklerle kaplıdır.
Gösteriler sabahın erken saatlerinde başladı. Amfitiyatronun taş levhaları yalnızca suçluların ve vahşi hayvanlar tarafından öldürülen kölelerin kanını emmiyordu. Ama aynı zamanda şehirdeki iç savaş sırasında esir alınan mahkumlar da var.
İspanya'daki Antik Roma Kolezyumu
Gladyatör oyunları arenası MS 2. yüzyılda İspanya'da Akdeniz kıyısında inşa edildi. Amfitiyatro elips şeklindedir. Arenanın altında bugün hala hayvanların ve insanların gösterilere katılmak için sıralarını beklediği yer altı tünellerini bulabilirsiniz. Amfitiyatro, 6. yüzyıldan kalma, iyi korunmuş Visigoth bazilikasıyla dikkat çekiyor. Ve 12. yüzyılın Roman-Yunan kilisesi.
İtalya'nın diğer illerinde de Roma Kolezyumundan daha düşük büyüklükte amfitiyatrolar inşa edildi: Pole, Praeneste, Pompeii, Puteoli, Spoleto, Verona. Fransa'da Nemauze (Lutentia, Paris), Vezunna'da (Périgueux) gladyatör dövüşleri düzenlendi. Libya'nın başkenti Trablus yakınlarındaki Sabratha şehrinde, Akdeniz kıyısındaki muhteşem Amfitiyatro, güzelliği ve antikliğiyle tanınır. Bodrum, Side, Türkiye'deki Amfitiyatro turistler arasında oldukça popülerdir.
Antik dünyada tiyatro gösterileri ve halka açık gösteriler için aşağıdakiler de kullanıldı:
- Arena di Verona, İtalya,
- Arena Nice, İtalya,
- Fransa'nın Freju kentindeki forum
- Aquincum, Macaristan'daki askeri ve sivil amfitiyatrolar,
- İtalya'nın Verona kentindeki Roma tiyatrosu
- Napoli'deki Roma tiyatrosu,
- Pompeii'deki Odeon ve Tiyatro,
- Ostria'daki Tiyatro,
- Roma'da Circus Maxentius,
- Ukrayna'nın Chersonesus kentindeki tiyatro
- Kourion, Kıbrıs'taki Tiyatro,
- Herculaneum'daki tiyatro,
- Atina'da Herodes Atticus Odeonu ve Dionysos Tiyatrosu,
- Epidaurus'taki Tiyatro
- Ostria'daki tiyatro.
Roma Kolezyumunun Tarihi online izle
Roma'daki Kolezyum'un resmi olarak açıldığı gün (bu olay MS 80 yılında meydana geldi), arenada iki binden fazla gladyatör öldü ve beş bine yakın hayvan öldürüldü. Ve en ihtiyatlı tahminlere göre, bu eşsiz mimari anıtın tüm tarihi boyunca burada yarım milyondan fazla insan ve en az bir milyon yırtıcı öldü.
Bu dönüm noktasına baktığınızda nefesinizi kesiyor: O kadar büyük ki büyüklüğü sizi şaşırtmaktan başka bir şey yapamıyor. Bu nedenle anlıyorsunuz: Flavian Amfitiyatrosu gerçekten dünyanın yeni bir harikasıdır.
Bu görkemli cazibe, İtalya'nın başkenti Roma'da, Palatnisky, Tsilievsky ve Esquiline tepeleri arasında yer almaktadır (şehir haritasını kontrol ederek Kolezyum'un tam olarak nerede olduğunu öğrenebilirsiniz). Kolezyum, bir zamanlar kuğuların yüzdüğü gölün yerine, Nero'nun Altın Sarayı'ndan çok da uzak olmayan bir yerde inşa edildi.
Dış görünüş
Gerçek ölüm tapınağı olan Roma'daki Kolezyum'un tarihi, en zalim hükümdarlardan birinin öldüğü altmış sekizinci yılda başlar. Antik Dünya Nero intihar etti ve bunun sonucunda İç savaş Yaklaşık iki yıl süren bu olay sonucunda Titus Flavius Vespasianus imparator oldu.
Yeni hükümdar iktidara gelir gelmez, insanlara selefini hatırlatabilecek her şeyi yok ederek Roma'nın merkezini yeniden inşa etmeye karar verdi.
Bu neredeyse başarıldı: sadece eski hükümdarın sarayı kaldı, alanı yanında bulunan parkla birlikte yaklaşık 120 hektarı kaplıyordu - ve onunla ilgili sorunun bir şekilde çözülmesi gerekiyordu. Bu oldukça özgün bir şekilde yapıldı: Vespasian, binanın kendisine çeşitli kurumlar yerleştirmeye karar verdi ve sarayın yakınında bulunan göletin doldurulmasını ve onun yerine benzeri görülmemiş büyüklükte bir amfitiyatro olan benzersiz bir cazibe merkezi inşa edilmesini emretti.
İnsanlar fikrini büyük bir patlama ile karşılasa da, Nero'nun hatırası hala ortadan kaldırılamadı: yeni arenanın resmi olarak Flavius \u200b\u200bAmfitiyatrosu olarak adlandırılmasına rağmen, insanlar ona Kolezyum adını verdi (Latince devasa, devasa kelimesinden) ) - Nero'nun yaşamı boyunca Altın Saray'ın girişinde bulunan ve daha sonra inşa edilen ölüm tapınağından çok da uzak olmayan bir yere kurulan devasa 35- üç metrelik bronz heykelin onuruna.
Yapı
Kolezyum'un inşası fazla zaman almadı; inşaat işi yaklaşık dokuz yıl sürdü. Yahudiye'den Roma'ya özel olarak getirilen 100 binden fazla köle işin içindeydi (haritada bu ülke Akdeniz'in doğu kıyısında yer alıyor). Davet edildi profesyonel inşaatçılar, mimarlar, mühendisler, heykeller - kısacası, binanın mümkün olduğu kadar gösterişli ve görkemli görünmesi için ihtiyaç duyulabilecek herkes.
Gelecekteki ölüm tapınağının inşaatının oldukça hızlı ilerlemesine rağmen, Roma'daki Kolezyum'un üç hükümdarın yönetimi altında inşa edildiği ortaya çıktı: Vespasianus inşaat işinin tamamlanmasından yalnızca bir yıl önce yaşadı, bu nedenle inşaat oğlu tarafından tamamlandı. , İmparator Titus. Vespasian öldüğünde, kardeşi Domitianus'un ölümünden sonra tahta çıkan ikinci oğlu, fakir insanlara, kölelere ve kadınlara yönelik bu cazibeye bir kat daha ekledi (çoğunlukla ayakta durma odasıydı).
Aksine yüksek hız eserlerden, antik dünyanın bu mucizesi o kadar kaliteli ve kaliteli çıktı ki, beş yüz yıldan fazla bir süredir amacına uygun olarak aktif olarak kullanılmakla kalmadı, aynı zamanda günümüze kadar oldukça iyi bir şekilde ayakta kalmayı başardı (eğer varsa). insanlar başka binalar inşa etmek için taş çalmamıştı, büyük olasılıkla artık çok daha iyi görünecekti).
Dış görünüş
Antik tarihçiler amfitiyatroda aynı anda yaklaşık 70 bin seyircinin bulunabileceğini iddia etse de, modern araştırma Roma Kolezyumunun 50 binden fazla insanı ağırlayamayacağını gösterdi. (ki bu da çok fazla, özellikle o zamanlar için). Mimari anıt başlangıçta üç katlıydı, duvarların yüksekliği yaklaşık 50 m, binanın temeli ise 13 m idi.
Ölüm Tapınağı elips şeklinde inşa edilmiş ve merkezinde aynı şekle sahip bir arena vardı, her tarafı stantlarla çevriliydi, dış elipsin uzunluğu 520 m'yi aşıyordu, arenanın uzunluğu 86 idi. m ve genişlik 54 m idi.
Tapınağın duvarları Tivoli'den getirilen taş veya mermer kireçtaşı tüf bloklarından yapılmıştır (haritadaki bu şehir Roma'nın 24 km kuzeybatısında yer almaktadır). İç duvarların yapımında da tuğla ve tüf kullanılmıştır. Mermer ve taş bloklar ağır çelik kablolarla birbirine bağlandı.
İtalya'da Kolezyum'un inşası sırasında ilk kez bugün bile spor sahalarının yapımında kullanılan bir çözüm kullanıldı: Seyircilerin çeyrek saatte binayı tamamen doldurabileceği seksen giriş/çıkış sağlandı. ve beş dakika içinde ayrılın. Dört giriş, en yüksek aristokrasinin temsilcileri için tasarlanmıştı ve seyircilerin geri kalanı, her biri Latin rakamlarıyla işaretlenmiş olan alt kademenin kemerlerinin altından Roma Kolezyum'una girdi (toplamda 76 adet vardı ve bir merdiven vardı) her birinden) sonra merdivenlerden yukarı çıktılar.
Arenanın çevresinde taş bankların bulunduğu seyirci sıraları bulunuyordu. En alt sıra imparatora, aile üyelerine ve Vestallere yönelikti - yerleri arenanın kuzey ve güney taraflarında bulunuyordu (en iyi yerler oradaydı). Senatörlerin de burada bulunma hakkı vardı. Yüksek bir korkuluk elit sırayı arenadan ayırdı ve böylece seyirciler için tam güvenlik sağlandı.
İmparatorluk sırasının üzerinde, her biri belirli bir kategorideki seyirciler için tasarlanmış üç kat vardı:
- İlk kademede 20 sıra vardı ve şehir yetkililerinin yanı sıra binicilik sınıfından kişilere yönelikti;
- İkinci kat 16 sıradan oluşuyordu - yalnızca Roma vatandaşlığına sahip olanların burada bulunma hakkı vardı. Üçüncü kattan yüksek bir duvarla ayrılmıştı;
- Son kat alt sınıftan insanlar için yapılmıştı ve arenada olup biteni daha iyi görebilmeleri için daha dik bir yüzeydeydi;
- Üçüncü katın üstünde, çatısında denizcilerin bulunduğu bir revak vardı: kötü havalarda, seyircileri elementlerden koruması gereken binanın üzerine büyük bir tente çektiler.
Amfitiyatro hayatı
Burada gladyatör dövüşleri ve hayvan yemlemelerinin yanı sıra deniz savaşları da yapılıyordu. Bunu yapmak için hizmetçiler, toplamda yaklaşık altı dönümlük gladyatör odalarının bulunduğu arenanın ahşap döşemesini kaldırdılar. Deniz savaşları sırasında bu odalar özel bir sistem kullanılarak suyla dolduruluyordu (ilginçtir ki, kadırgalar bile bu savaşlarda yer alıyordu).
Dört yüz yıl boyunca bu ölüm tapınağı Romalılar ve şehrin konukları için sabahın erken saatlerinden hava kararana kadar kanlı gladyatör dövüşlerini, hayvanların yemlenmesini ve sudaki savaşları izleyebilecekleri bir tür eğlence merkeziydi. Bu durum, İmparator Honorius'un Hristiyan öğretisine aykırı olduğu gerekçesiyle gladyatör dövüşlerinin yasaklanmasını emrettiği 405 yılına kadar devam etti.
Yasak, hayvanların yemlenmesini etkilemedi - ve zalimce gösteriler yaklaşık bir yüzyıl daha sürdü (Apennine Yarımadası'nın tamamını fethetmeyi başaran Ostrogotların kralı Büyük Theodoric'in 526'da ölümüne kadar). Bundan sonra Kolezyum için zor günler geldi.
Kaza
Roma İmparatorluğu'nun çöküşü ve çok sayıda barbar baskını, yavaş yavaş Kolezyum'un yıkılmasına yol açtı; bu, 14. yüzyılın ortalarında İtalya'yı sarsan güçlü depremle daha da kötüleşti (bu dönüm noktasının güney tarafı özellikle ağır hasar gördü).
Bundan sonra, antik dünyanın en önemli mimari anıtlarından birine barbarca davrandılar, çünkü taşlarını başka binaların inşası için kullanmaya başladılar - önce zaten düşmüş olan taşları aldılar, sonra da onları yeniden inşa ettiler. onları bilinçli olarak kırmaya başladı. Dönüm noktası yalnızca sıradan insanlar tarafından değil aynı zamanda rahipler tarafından da tahrip edildi: Papa II. Paul, Kardinal Riario ve diğerleri saraylarını inşa etmek için buradan taş aldılar. Üstelik Clement IX, eski amfitiyatroyu güherçile çıkarma tesisi haline bile dönüştürdü.
Amfitiyatronun ikinci hayatı
Ve sadece 18. yüzyılın ortalarında. Antik dünyanın bu mucizesi yeniden canlanma şansını yakaladı: Papa Benedict XIV, burada ölümlerini bulan işkence gören Hıristiyanların anısına, arenaya büyük bir haç ve etrafına da onu hatırlatacak bir dizi sunak dikmeye karar verdi. İsa Mesih'in işkencesi ve ölümü, böylece eski ölüm arenası gerçek bir tapınağa dönüştürüldü. Modern bilim adamları, son araştırmalara göre burada Hıristiyanların idam edildiği fikrinin doğru olmadığını ve bir efsane olduğunu iddia ediyor.
Bir asır sonra haç ve sunaklar kaldırıldı, ancak İtalya'nın en büyük mimari anıtlarından birinin güvenliğiyle ilgilenmeyi bırakmadılar: düşme tehlikesi olan duvarları güçlendirdiler ve birkaç iç merdiveni onardılar.
Günümüzde restorasyon çalışmaları devam etmekte ve her yıl eşsiz mimari anıt, insanlara eski büyüklüğünü daha fazla anlatmaktadır. Ve bu nedenle, onu haritada bulduktan sonra, insanlar dünyanın her köşesinden antik dünyanın bu dönüm noktasına gelirler ve İtalya'nın sembolü haline gelen dünya harikasına bakarlar. yerel sakinler Kolezyum ayakta kaldığı sürece Roma da ayakta kalacak diyorlar.
